What a fantastic night. Dream in dream. You know that capped man!

04:18

Hi,

Yesterday I hanged out in Kuala Lumpur center. Firstly, I went to bars street, I spend 1-2 hours and I wanted to go to Zouk. I did not get there before. I did not know address but I just wanted  to go, I do not know why! If I just want to do something like that, something happens all time and I love it. Everything were extra ordinary until this time.

I could not pay to taxi because I had not got enough money. I asked to taxi drivers, they said pretty far away. One of them said that, If I can get there by walking he cut him head. But I did! I walked arround 1 hour.

There was Halloween Party, I did not know it. Enterance was arround $15. It is not my style, I am traveler. Actually I do not like to go to places where has enterence fee. There were 3-4 enterance and it was impossible to get inside but I was determined. I turned arround the building and I went to car park, ground floor. I found a lift for staff. I was inside the an crazy party :) There were 1000-1500 crazy people with costume and make up. I had not got anything and I just watched them for an hour.

After that I tought that I had to do something. Suddenly I got an idea. I had a raincoat in my backpack. Malaysia is rainly country. It is sold in all markets, 10-20 cent I dressed on it and everything changed. My costume the star of the night.

In 2-3 minutes, a man came and touched had of my raincoat and he did something strange. I surprised and I could not say anything. I just tought who is this crazy! That crazy man was Rudolf Schenker, guitarist and founder of Scorpions band! Ouu my god! Everyone know them or everyone heard their songs at least one time. I just listened their song, "wind of change" on the road. I shocked! My raincoat brought him to me! I shocked! Nobady know that he is in party. We chated but I do not remember anything :) He is very cool man. They came to Kuala Lumpur for concert. Thank you for this great story Rudolf Schenker. It was like dream in dream. Rock your life...

As I said my raincoat was the star of the party. Everyone wanted to take foto with me. We have taken at least 50 photos. Dj invited me to dj cabin. Everyone called me "plastic man". I do not remember, I had how much free wisky.

It was 6 AM and time to go home. I was extra happy and I supposed all finished. I saw 2 young man on the street and I asked where is LRT subway station, they said they are going there. We walked together. They were in party too. They asked what was my costume, I said raincoat, they said you are plastic man! We know you :)

I will keep my raincoat at the and of my life...

So long...


-------------------------------------------------------------------------


Dün Kuala Lumpur merkeze takılmaya gittim. Önce barlar sokağına gittim, 1-2 saat kaldım, normal bir geceydi. Sonra Zouk'a gitmek istedim. Yerli bir arkadaşım bahsetmişti. Yerini ve nasıl bir yer olduğunu bilmiyordum ama gitmek istiyordum. Taksicilere sordum, çok uzak yürüyerek gidemezsin dediler. Hatta bir tanesi gidersen kafamı keserim dedi ama gitmeliydim. Taksiye verecek kadar fazla param yoktu. Bazı anlar var, bir şeyi nedensiz çok istiyorum ve sadece yapmaya odaklanıyorum. Sonunda kesin bir şeyler oluyor ve bunu çok seviyorum. Zouk'a gitmek istemem de bunlardan biriydi. O ana kadar her şey çok normaldi.

Yaklaşık 1 saat bilmediğim yollardan yürüdüm. Sonunda Zouk'a varmıştım. Zouk 3-4 tane büyük barı bünyesinde barındıran büyük bir eğlence merkezinin ismi. Birine girdiğiniz zaman diğerlerine geçebilebiliyor. Halloween party varmış, çok kalabalıktı dışarısı ve içerisi hakkında epey fikir veriyordu ama girişin yaklaşık 50 TL olduğunu görünce yoo dedim. Hiç tarzım değil giriş ücreti olan mekana girmek, zaten tarzım olsa da param yoktu :) ama bir şekilde girecektim, kafaya koymuştum. 3-4 tane girişi vardı mekanın, hepsinde de güvenlik doluydu. Hiç denemedim çünkü imkansız görünüyordu. Başka bir yol olmalı dedim. Binanın arkasına dolaştım, görünürde bir şey yoktu. Bir de otoparka ineyim dedim, zemin kattaydı. Araç girişinden girdim, 3-5 dakika içinde bir asansör gördüm, sadece personel yazıyordu ama farketmezdi. Sarhoştum ve yolumu kaybetmiştim, burası neresiydi :). Bindim asansöre. Birinci kata çıktım. Meğer o asansör milletin girişi ödedikten sonra bindiği, güvenliğin hemen arkasındaki asansörmüş. güvenliğin sırtı bana dönüktü, insanlar bindi, bir kat sonra çılgın bir partinin tam ortasındaydım. 1000-1500 arası kostümlü, çılgınlar gibi eğlenen insan vardı.

Neyse party başlasındı ama kostümüm yoktu. Herkes epey özenli hazırlanmıştı, epey zaman harcamışlardı. 1 saat kadar geçti, bir şey yapmam lazım diye düşündüm. Sonra aklıma sırt çantamdaki yağmurluk geldi. Marketlerde 25 kuruşa satılıyor, malum buralar çok yamurlu.

Dinlenme salonu gibi bir yerde giydim yağmurluğu, kostümüm hazırdı, party şimdi başlıyordu.İçeriye geçtim, öylece ayakta durmuş sigara içiyor, sağa sola bakıyordum. 2-3 dakika geçmeden yaşlı ve şapkalı bir adam geldi yanıma, yapmurluğu çekiştirdi,  şapkasını indirdi, garip şeyler yaptı, yüzüme baktı, güzel kostum dedi. Teşekkür ettim, sıradan bar muhabbetiydi ama bir yandan da kim bu manyak diyordum. Meğer o manyak Rudolf Schenker imiş. Dünyaya nam salmış, herkesin en az bir kez şarkılarını işittiği Scorpions grubunun gitaristi ve kurucusu! 2-3 saat önce merkeze gelirken metroda grubun "wind of change" şarkısını dinlemiştim. Soktaydım! Orada olduğunu kimse bilmiyordu. Çok kalabalık bir mekanda, yağmurluğum onu bana getirdi. Sohbet ettik ama sarhoşluk ve şokun etkisiyle fotoğrafta dahil hiçbir şey hatırlamıyorum. Çok kuul herifti onu bir de boynundaki penalı kolyesini hatırlıyorum. İnternetten baktım, konserleri varmış Kuala Lumpur'da. Bu fantastik anı ve rüyamın içinde yaşattığın rüya için teşekkürler Rudolf Schenker.

Yağmurluğum gecenin starıydı.  Plastik adam dediler namıma, kendimi partinin süper kahramanı gibi hissettim. Herkes fotoğraf çektirmek istedi. 40-50 poz vermişimdir. Dj kabine davet etti. Ismarlanan viskilerin sayısını hatırlamıyorum. Teşekkür etmekten, selam vermekten yoruldum.

Saat 6 olmuştu, çok yorulmuştum, eve gitme vaktiydi. Her şey bitti diye düşünürken yolda iki yerli gence metroya nasıl giderim diye sordum. Biz de oraya gidiyoruz, birlikte gidelim dediler. Sohbete başladık, onlar da partideymiş. Kostümden laf açıldı, benimki yağmurluktu dedim. Hassiktir, sen plastik adamsın dediler :)

Yağmurluğu özenle muhafazaya aldım ve hayatımın sonuna kadar saklayacağım...

Görüşmek üzere.


Wo






The men who I met on the road.


And my hero!!!

You Might Also Like

8 yorum